Translate Turkish Arabic حالَ دُونَ
Turkish
Arabic
related Results
-
törpülemek (v.)more ...
-
düşük (adj.)more ...
-
sahiden (adv.)more ...
-
alçak (adj.)more ...
-
karamsar (adj.)more ...
-
altına (prep.)more ...
-
altından (prep.)more ...
-
onursuz (adj.)more ...
-
yazmak (v.)more ...
-
hor (adj.)more ...
-
dışında (prep.)more ...
-
dışında (prep.)more ...
-
elbette (adv.)more ...
-
aşağıda (adv.)more ...
-
altında (prep.)more ...
-
eğelemek (v.)more ...
-
altında (adv.)more ...
-
kaydetmek (v.)more ...
-
muhakkak (adv.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
yalnız (adv.)more ...
- more ...
-
vakitsiz (adj.)more ...
-
noksan (adj.)more ...
-
حَالٌ {ج أحوال}more ...
-
koşul (n.)more ...
- more ...
Examples
-
Mücadele vermeden vakayı aldı.وتسلّم الحالةَ دون عراك
-
N'aber Donny?كيف الحال دونى؟
-
Donny Ray nasıl?كيف حال (دوني راي)؟
-
Daha biz ona söylemeden ne olduğunu biliyordu.عرفت ما الحالة دون أن نخبرها بها
-
Ve hemen ödenebilir olacak. Ağlama yok.و الدفع في الحال دون بكاء.
-
Fakat hastalık, o zaman bile içindeydi.لكن المرض حال دونه رغم ذلك
-
Peki sonra... ...aniden... ...duygusuzca ve sakince... ...yabancı gözlerini kaldırdı... ...ve gördü... ...beni.على أية حال ودون إنذار أو إشارة أو تمهيد
-
Bu vakânın senin için neden yetersiz olduğuna dair tartışmayacak mısın?!ألن تجادلني فيما إذا كانت هذه الحالة دون مستواك؟
-
- Neden? Eskiden istediği bir işi Ari yüzünden kaybetmişti.حال دون نيلها الوظيفة التي لطالما حلمت بها
-
paketleri mevcut duruma sabitlemek için ':'':' لإبقاء الحزم على وضعها الحالي دون جعلها في وضع الإبقاء